“Müzik terapi, sanat terapi yöntemlerinden birisi olup, insandaki iletişim kanallarını açmak ve tedavi etkilerini sağlamak için uygulanır. Müzikle terapi yöntemi, hastaların aktif ve yaratıcı katılımını gerektirir. Terapist, hastaların durumlarını ve uygulanan tedavileri ayrıntılarıyla bilmeli ve hastaya ilginç gelmeyen bir müzik dilini kullanmamaya özen göstermelidir, aksi taktirde hastayla iletişim kurmakta zorlanabilir” (Özçevik, 2007:3). Bu aşamada terapistin yeteneği önemlidir. Müzik terapi çalışmalarında standart bir program takip edilmemesinin sebebi; bireylerin kişisel beğenilerinden kaynaklanan farklılıklar ve yetiştikleri sosyokültürel ortamın farklı olmasıdır. Dolayısıyla uygulamalarda bireyle iletişimin kurulması ve yapılacak çalışmanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için hastaların beğenileri doğrultusunda müzik seçimleri yapılmalıdır.
Brunk, (1999) müziğin dokuz terapotik (therapeutic) yönünü vurgular:
a) Müzik dikkati çeker ve dikkati arttırır
b) Zamanı yapılandırır
c) Başarı odaklıdır
d) Sosyal becerilerin uygulanması için güvenli ve huzurlu bir ortam sağlar
e) Tekrar ve hatırlama egzersizlerini daha zevkli hale getirir
f) Çocuğun, çevresinde başarı sağlamasına yardım eder
g) Bir rutini yerleştirmek ve işi rutine bağlamak amacıyla kullanılabilir
h) Aynı zamanda her bireye göre uyum sağlayabilir
ı) Birçok ortamda uygulanabilir (Aktaran, Gadberry, 2005:4).