Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the loginizer domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/muzikveo/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Zeynep Oral – Müzik Otizm

Zeynep Oral’ın Kaleminden Otizmli Müzisyen Caner Serin

Caner Serin Müzik ve OtizmOTİZM VE MÜZİK

“Sayın Zeynep Oral;

Cumhuriyet gazetesinde ‘Müzikle Değişen Yaşamlar’ başlıklı yazınızı okudum. Başlık çok dikkatimi çekmişti çünkü benim oğlumun hayatı da müzikle değişti, aynen sizin yazdığınız gibi… Ama bir farkla; benim oğlum otizmli…”

Filiz Serin’in mektubu böyle başlıyordu… Kendisini aradım, konuştuk. Evet mektubunu ve serüvenini sizlerle paylaşabilirdim. Belki başka ailelere de yol gösterebilir, yardımcı olabilirdi. Sonra internette araştırdım ve gördüklerim, dinlediklerim beni büyüledi. (Evet, müzik eğitimi, müzik yapmak, çalgı çalmak otizmi geriletebiliyordu. Evet yaşamı değiştirebiliyordu.) Ama ben en çok Serin ailesinin çabasına ve Caner Serin’in değişen yaşamına hayran oldum.

Filiz Serin, Caner Serin’in annesi. Öğretmen anne, doktor babanın tek çocuğuydu Caner. Caner iki yaşındayken, çağrılınca yanıt vermemeye başladı, çevresiyle ilişkisini kesti. Hacettepe Üniversitesi’nde ona otizm tanımı kondu. Tam da “Rain Man” (Yağmur Adam) filminin vizyona girdiği dönemdi. Türkiye’deki birçok insan otizm gerçeğini bu filmle öğrenmişti. O andan başlayarak ailenin yaşamı değişecekti. O andan başlayarak ilacı olmayan bu hastalığın tek “çaresi” olan sevgi, eğitim ve sabır yaşamlarına egemen olacaktı.

Yine o dönemde, tek ya da iki kanallı televizyonda her pazar, klasik müzik konserleri yayınlanıyordu. Sevgili Hikmet Şimşek’in açıklamalarıyla yayınlanan konserler. Caner’in o saatlerde büyülenmiş gibi televizyona yapışması annenin gözünden kaçmadı, oğlunu klasik müziğe yönlendirdi.

Müzikle ilgilenmek, müzikle iç içe yaşamak, Caner Serin’in yaşamında önemli bir fark yaratacaktı. Caner, Gaziantep Üniversitesi Türk Müzikisi Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Hamdi Hikmet Geçin’den piyano dersleri almaya başladı. Haftanın 6 günü birer saat ders alıyordu. Birçok çocuğun piyanoda gösteremediği başarıyı bu derslerde göstermeye başladı ve hızla ilerledi.

Bugün Caner Serin 27 yaşında. Piyano dersleri on yıldır sürüyor. İlk konserini 2010 yılında, ailece yaşadıkları Gaziantep’te Ömer Ersoy Kültür Merkezi’nde verdi. Siz ailenin ve Caner’in heyecanını görmeliydiniz! Ama artık o kritik eşik aşılmıştı. Ondan sonra konserler birbirini izledi. ÇYDD’nin Gaziantep’teki kuruluş yıldönümünde yine sahnedeydi. Sonra Almanya’dan iki kez çağrı aldı ve orada konser verdi.

Caner Serin bugün (7 Eylül) İstanbul Büyükada’da Anadolu Kulübü’nde konser veriyor. Saat 18.30’da… Yolu Büyükada’ya düşenler ve Büyükada sakinleri davetlidir… Bu onun altıncı konseri olacak. Hiç kuşkum yok şu anda hem Caner hem ailesi yine heyecan içindedir… Ama mutlu ve sevinçli bir heyecan…

Filiz Serin mektubunun bir yerinde şöyle diyordu: “Hep düşünürüm, sadece sağlıklı çocuklara değil, engelli ya da farklı bireylere de müzik ya da sanatta fırsat tanıyor muyuz diye… Ama emek verince bir şeyler ya da çok şeyler oluyor işte…”

Umarım sizin çabanız yol gösterici olur, sizin dileğiniz daha geniş kitlelere ulaşır…

 

Zeynep Oral

zeynep@zeyneporal.com

 

Not: Bu yazı 7 Eylül 2014 tarihli Cumhuriyet gazetesinden alıntıdır.

 

 

[fblike]